29 Nisan 2011 Cuma

Maske

   Her dakika değişmekte ruhum.Maske değiştirip duruyorum sanki.. Bazen gururuma yenik düşüp koşuyorum ona.Bazen ona olan hırsım ağır basıyor,o yaklaştığında ben itiyorum onu.Gelgit gibi her şey.Bi an içimdekiler yükseliyor,öfkeleniyorum.Bi an alçalıyor,kabuğuma çekiliyorum ..

   Bu da 
 "şarkı" ..



                                                      

22 Nisan 2011 Cuma

Fark Ettim Ki ..




   Geçen gün niye böyle, niye kimse hayatından memnun değil diye tek çantaya dünyayı sığdırabilen arkadaşımla konuşurken aslında kimsenin memnun olmadığına karar verdik.Dönüp bir kendime baktım şöyle olsa,böyle yapsam ne güzel olurdu diye.Olmak istediğimiz sadece biraz daha sorumsuz,daha rahat olmaktı.Sonra çevremizdeki diğer örneklere baktık.Düşününce onlar da mutlu değildi ki,hep bir yerden açık veriyordu herkes.Bir memnuniyetsizlik,bir şikayet havaları ..  Şaşırdım,çünkü o ana kadar belki kendimden biraz daha farklı olsam mutlu olabileceğimi düşünürken ne kadar basit bir noktayı atlamışım dedim.O günden beri de bu konuyu atlamaya,kendimi başka modellerin içine koyup amannn ne güzel dememeye başladım.Biliyorum ki eksiler hep var hayatta .. Tabii zaman zaman başka biri olmak isteyebilir insan ya da bir kaç özellik bir sihirli değnekle değişsin ister. Ama asıl olan kendimizi olabilmek değil midir aslında?



 O gün otobüste insanları inceliyordum.Bir nevi karakter tahlili gibi bir şey.Hoş öyle bir bakışta anlayamam ben insanları.Ama insanları incelemek,onlara bir karakter giydirmek ilginç bir şey.Önümde ayakta duran o güzel kıza takıldı gözüm.O kadar doğaldı ki. Karşısındaki çocuğa olan aşkını gözlerinden anlayabildiğim kız bana bir şeyi fark ettirdi.Uzun süredir başkalarında  gerçek aşkla parlayan o gözleri görmediğimi anımsadım.Gerçek aşk,gerçek anlamlar,o anlam yüklü bakışlar.. Her şeyi sevgi sanıyoruz ya yanıldığımızı geç de olsa anlıyoruz sonra.Yıkılıyoruz,üzülüyoruz ya da her şeyi gözümüzde büyütüyoruz.Ama o gözleri gördüm ya o kadar gerçek bakıyorlardı ki.Aşk onlara yakışıyordu,her gerçek aşığa yakıştığı gibi.. Onların aşkının çok uzun olmasını diledim içimden.



  Ve yine fark ettim ki..Daha az umursuyorum her şeyi,herkesi .. İzin vermiyorum her şeye artık,pek de umrumda değil söylenen cümleler,artık kırılıp öylece kalmıyorum,unutuyorum,affetmeyi öğreniyorum.Uzatmıyorum,uzatmalarına da izin vermiyorum.Kötü bir insan oluyorum ara sıra.Daha doğrusu kendimi kötü düşüncelerle boğuşurken buluyorum.Sinirleniyorum,söyleniyorum,içimden küfürler ediyorum.Unutmaya çalışıyorum,düşünmemeye çabalıyorum.


   Hala düzenli bir uyku uyuyamıyorum..




17 Nisan 2011 Pazar

Şiddet !!




  Bugün ailecek hafta sonu gezmemizi yaptık.Arabayla eve dönüyorduk.Annemin "Adama bak nasıl vuruyor çocuğa " demesiyle hemen başımı çevirdim.Keşke çevirmeseydim.O sahneyi görmeseydim yaaa.

  O aptal mahlukat,kendisini baba sana yaratık! arabasını yol kenarına çekmiş.Yaşı daha küçükçe olan çocuğu da arabanın yan tarafında o yaratıktan dayak yiyiyor.Nasıl vurdu ama tokatları.Sanki tokatlar bana atıldı.Ve bu sadece arabayla geçerken gördüğüm kısmı.Tekme attığını gördüm.Kim bilir görmediğim daha neler yaptı.Nasıl yaparsın o küçücük çocuğa,nasıl vurursun insafsız herif!  Nefret ediyorum böylelerinden.Ne yazık ki biliyorum etrafımızda çocuğunu,karısını döven çok yaratık! var ama yüreğim dayanmıyor. Nasıl içim acıyor yaaa ben dışarıdan o çocuğu hiç tanımayan biri olarak canım bu kadar yanmışken o çocuğun yaşadığı fiziksel ve psikolojik durumu hiç düşünemiyorum.O an da arabadan inip adama tekme tokat dalmak istedim.Nasıl yapcam ki,ne gücüm var dedim kendi kendime.Ya da gücüm olsa bile bilemedim insan olmayan o yaratığı bir kere engellesem bile sonra ne olacaktı.Biraz ilerleyip yine çocuğu indirip arabadan dövecekti.

  Hani derler ya babamdan bir kere fiske bile yemedim diye işte ben aynı o şekilde büyüdüm.Babam bir kere bile vurmadı bana.İşte böyle insanları görünce bir de babamı düşününce hiç aklım almıyor.O senin canından bir parça be! Nasıl kıyarsın o cana! Suçu ne olursa olsun sen nasıl bir yaratıksın! Allah seni ve sizin gibileri bildiği gibi yapsın.Başkalarına kızıp karısına,çocuğuna girişenler gücünüz onlara yetiyor dimi pis mahlukatlar.

  İnsanlıktan nasibini almamışlar,insanlıktan çıkanlar  biraz adam olmayı öğrenin be öğrenin !   


  Bu konuda daha çok bilinçlenmeye ve bilinçlendirmeye karar verdim .. 

11 Nisan 2011 Pazartesi

Uykusuz Kalınca



  Bir insan uykusuz kalınca ne kadar saçmayabilir ya da benim kadar saçmalayabilen var mıdır acaba? Şu an ekmek kırıntısı sandığım şeyin bir sunta parçası gibi bir şey olduğunu ağzıma alınca anladım mesela ıyyyyy! Bu arada çok saçma bir tadı var tahtanın hatta tadı yok.Neyse çok saçmaladım yine bak!
 
  Bugün uykumu alamamıştım.İki tane de sınavım vardı üstelik.Sabah mal gibiydim otobüste.Arkadaşımla otobüste ders çalışma çabalarımız.Benim gülme krizlerim.Saçma laflarım falan filan.. Bu arada bahsetmek istediğim bir şey var bugünün lafı "mekonyum" Evet mekonyum anlamını merak edenler için hemen açıklayayım.Mekonyum:Bebeğin doğduktan sonra ilk 24-36 saat içerisinde yaptığı ilk gaita.Iyy dediniz tabii :) Ama ne yapayım vizeden önce sürekli bu lafı herkesten duyunca ve akılda kalan tek şey bu olunca sizlerle de paylaşmak istedim :) Bu kadar iğrençlik yeter sanırım ..


____________________________________________________________________________
   Ben kedilerden korkarım.Ama bugün yaşadığım olaydan sonra korkumun çok uç noktalarda olduğunu anladım.Apartmanın içinde bir kedi ve ondan korkup dışarı çıkmayan ben.Üstelik kimsenin kapıyı açmasına izin vermedim.Zıp zıp zıplıyorum arkadaş ya içeri girerse diye.Nasıl bir korkuysa artık .. İnsanlar genel itibariyle köpekten korkarken benim köpekten korkmayıp kediden bu kadar korkmam saçma sanırım.Kedi korkumun bu kadar üst seviyede olduğunu bilmiyordum.Nitekim akıl yürüttüm o kadar.Kediyi kovalasam o aşağı fırlasa gitse ama o benden daha hızlı iner.Aman Allah'ım bu sefer ben asansörden inicem ve o karşımda çat! Beni köşeye sıkıştırsın sonra mır mır diye diye.Ya da kovalamasam ama ben asansöre binerken o da fırlayıp benle asansörün içine girerse falan gibilerinden bir sürü saçmalık türettim o anda. Hayvanları severim.Ama bu akıl almaz kedi korkum! Sanırım birilerinin bu konuda küçüklüğüme falan inmesi gerekecek:)


___________________________________________________________________________
   Bu arada bugün bir sürü çift gördüm yine sinirlendim yine.Niye milletin sevgilisi yanında arkadaş yanında olan var olmayan var.Ya da olan var olmayan var diyelim.Aşırı kıskanıyorum yan yana olan çiftleri.Acaba ben de turuncu sakallı adamla yan yanayken bizi kıskanan benim gibi bir hastalık ruhlu birileri var mıydı etrafımızda?
Amann ne diyorum ben yaaa...


  Evet bu saçma yazının sonuna gelmiş bulunmaktayız.Bu iğrençliğe katladığınız teşekkür ederiz.Uykusuz olunca saçma biri oluyorum demiştim.Sanırım şu an "Tırt" modundayım. En iyisi uyumalıyım malıyım lıyım yım m ...



9 Nisan 2011 Cumartesi

İç Ses


   Yine aynı şeyi yapıyorum.
   Düşüncelerimle beynim karıncalaşmaya başlıyor.Hayır işte,hayır.Yapmamalıyım.Onu,bunu bu kadar takmamalıyım.Aldırış etmek hani yasaktı sana.Off,ne saçma!Ne kadar hayır diyebilirim ki aklıma gelenlere?Elbet teslim olucam yine o uçsuz bucaksız düşüncelerime.

  Bi silkin,kendine gel.
  Canın acıyor bak.
  Bile bile yapma bunu kendine.
  Karıncalar dağılıyor yavaş yavaş ..

 
 Her şey,herkes kendi halinde bak.
 Umursama
 Umursama
 Ve umursama
 Bunu sakın kendine yapma!!   

 İç ses der ki "dinle".


7 Nisan 2011 Perşembe

Aşkın "En" Hali


                        




    Sizce aşkın en güzel hali hangi zamandır? Bence hani daha sevgili olmadan bir taraf  sevgisini ufaktan ufaktan belli edermiş gibi yapıp kendini geri çeker ya,diğer taraf ise anlamamış gibi yapar ama bilir sevdiğini,hoşuna gider bu durum,bir lafına dünyalar onun olur.Hıh işte o durum aşkın en sevdiğim halidir.


  Bir mesaj alındı yazısı telefon ekranında görülür.Heyecanla okunur mesaj,iyi bir şey yazmaya görsün kız sevinçten yerinde duramaz.Güler,içi güler hatta.Gökkuşağının altında buluverir kendini,zıplamak,koşmak ister.Sevgili değilsin ama tatlı bir kıskançlık olur iki tarafta da,kıskanmıyorum ayağına yatarsın.Gururlu olma çabaları üzerine gelir cuk diye oturuverir.Ben kıskandığımı belli etmem,o etsin.İlk ben mesaj atmam,o atsın.Mesajına hemen cevap atmayayım ki -ama bu arada da cevap atmamak için zor tutar kendini- onu aşırı önemsediğimi anlamasın.

  Onun ilk gülüşü,sana o derin bakışı,sana kırılacak bir bibloymuş gibi davranması,her şey de seni düşünerek hareket etmesi ... Ahh ahh nasıl hoştur yaa.İçine işler o mutluluk.Aşkın o hali saftır,masum küçük bir çocuk gibi.Bir anlık sevinçlerin nasıl kocaman bir kartopu gibi olduğunu anlayamazsın bile.


  Aslında aşkın her anı güzeldir.İçinde öfkeyi de barındırır tutkuyu da.Mutluluktan gülen bir çocuk gibi  de olabilirsin,kendini yapayalnız hisseden bir yaşlı gibi de.


  Kısacası aşkın en sevdiğim halidir ilk zamanları.Pembe rengini yakıştırırım ben bu zamana.Masum,hareketli,mutlu,duygusal,rahat ..

                                                                                            

3 Nisan 2011 Pazar

Remember Me


               İki saattir aralıksız dinlediğim şarkı.Sadece paylaşmak istedim ..
  








   

Koku

                   Yağmur sonrası toprak kokusunu severim.
                   Buharı üstünde tüten kahve kokusunu severim.
                  Çimler kesildiğinde o yoğun çim kokusunu severim.
                  Kır çiçeklerinin kokusunu severim.
                  Arkadaşla içilen bergamutlu çay kokusunu severim.
                 Sımsıcak,taze simit kokusunu severim.
                 Yeni kitap kokusunu severim.
                 Sıcak çikolata kokusunu severim.
                 Erkek parfümü kokusunu severim.
                 Evimin kokusunu severim ...




    






   


  

1 Nisan 2011 Cuma

Biri Alışveriş Mi Dedi?






  
  Sevgili kuzenimi bugün alışveriş merkezine götürdüm.Erkekler pek sevmez malum.En azından benim çevremde pek sevenini görmedim diyebilirim.Ve en önemlisi alışverişteyken bana dayanabilen bir erkek bulmak nasıl da mutlu etti beni.Kuzenime tebriklerimi ilettim tabii.Her girdiğim mağazada bir mırın kırın havası üzerimdeydi.Yazık,bana gösterdiği her şey için cııık cevabını alınca bir süre sonra yorum yapmamaya başladı.Kendisinin ise girdiği mağazada iki gömlek deneyip bir tanesini hemen kasaya götürmesi ise şaşırılacak şey doğrusu.Sanırım alışveriş ve ben iyi bir ikili olamıyoruz yani üçüncü şahıslar için :)

  Ama bence bayanlara has bir özellik bu.Alışveriş yaparken göz hiç bir şeyi görmez,sadece kıyafetlerle,aksesuarlarla ilgilisindir.Sorulan sorulara cevap bile vermezsin pek.Hıı,hıı diyip geçiştirilen erkekler ... Bazen düşünüyorum da bizimle alışverişi sevmeleri pek de akıl işi değil hani.

  Günü bir parfüm,bu senenin trendi olan şeftali rengi ruj ve ojeyle kapamak da hoş bir şey ...






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...