Renkler bulanıklaşıyor. Bütün dikkatinle bir noktaya bakamaz oluyorsun. Belli belirsiz çizgiler, baloncuklar gözünün önünde beliriveriyor. Halsizliğin yorgunluktan seriliyor yere..
Bütün bunlar neden diyorsun. Mutsuzluktan mıdır acaba diye düşünmeden edemiyorsun. Sen, o an çok başka şeylerin derdindeyken telefonun çalıyor. Arayan kişi sanki başka dünyadaymış gibi konuşuyor ya da sana öyle geliyor. İnsanların suçu yok diyorsun ama hiç mi kimse anlamaz diye içinden söyleniyorsun. Bazen kimse sana dokunmasın istiyorsun. Nasılsın kelimesi bile fazla geliyor bünyene. İçindekiler birden dökülecek, etrafa saçılacak diye korkuyorsun belki de. Kimi zaman tutmaya mecalin olmuyor, içindekiler inci taneleri gibi dökülüyor gözlerinden.
Kendini üzdüğün için benliğine kızıyorsun. İçindeki savaşa engel olamıyorsun. Kimden, ne beklediğin belli değil. Ama ben olsam böyle yapmazdım, halden anlardım diyorsun. Kendini çok garip hesaplar yaparken buluyorsun. Garipsiyorsun, bu duruma aşina değilsin.
Güçlü ol, ayakta dur diye telkinler vermekte dilin. Dışarıdan güçlü diyorlar ama içinin haline diyecek laf bulamıyorsun.Somurtkan, üzgün bir insan olmak istemiyorsun. Çünkü herkese olduğu gibi gülmek sana da çok yakışıyor.
Vee "tık"..
- Geçmişten -
30 Mayıs 2012 Çarşamba
26 Mayıs 2012 Cumartesi
Herkesin Hayatına Birileri Dokunur
Lise yıllarının başlarında en güzel hayallerimizi kurduğumuz - o zamanlar için kurduğumuz hayaller en güzeldi tabi - arkadaşlarım vardı. Önceleri daha büyük bir arkadaş grubu iken o senenin ortalarına doğru bir erkek, iki kız üç kişi kaldık. Hayatımın en zor anlarını yaşıyordum, sonrasında çok daha zor zamanlarla karşılaşacağımı düşünemezdim. O arkadaşlar, artık hayatımda kısmen yoklar. Kısmen diyorum çünkü en son iletişime geçmemiz onların doğum günleriydi. Hiçbir zaman unutmadığım doğum günleri. Zorunlu bir ayrılık sonrası üniversite yıllarında aynı şehirde olmanın sözünü vermiştik birbirimize. Ve devamında başka sözler... Aynı şehirde olup o sözlerin birini bile hatırlamamaları fazlasıyla ilginç ya da benim hatırlamam daha da ilginç.
Beraber yaşadığımız şehirden başka bir şehre taşınan çok güzel bir insan vardı. Hem yüzüyle hem kalbiyle güzel. Gecenin karanlığında telefon ışığıyla bana yazdığı,kaleminden mürekkebinin aktığı mektuplar var. Hala özenle sakladığım, açarken yüreğimin titrediğini hissettiğim mektuplar.. Şimdi nerede olduğunu bilmediğim ve bir türlü kendisine ulaşamadığım güzel insan umarım mutlusundur.
Bu insanlar ve belki de niceleri var. Hayatıma giren, hayatlarının izlerini bende bırakan, kimi anılarını buruk gülümsemeyle hatırladığım, kimi anılarını ise hala kalbimde hissettiğim insanlar var. Herkesin hayatına birileri dokunuyor. Bazıları zamanı gelince gidiyor, bazıları da ömürlük oluyor.
10 Mayıs 2012 Perşembe
Şarkılar ve Renkler
Ne zamandır bol müzikli bir post paylaşmak istiyordum, geç de olsa buyrunuz. İyi dinlemeler ..
Keman sesini çok sevenler için
Olmayacak bir hayalim var diyenler için
Günümüzde kalmak için
Onu en iyi ben anlarım diyenler için
Seviyorum, mutluyum diyenler için
90'lardan bir şarkı dinleyeyim diyenler için
Ne çıkarsa bahtıma diyenler için
Bu da benden olsun..
3 Mayıs 2012 Perşembe
Uzun Zaman Sonra
Yaşıyorum!
Yazmayalı tam 37 gün 22 saat olmuş..
Bu kadar aradan sonra nereden başlanır, cümleler nasıl sıralanır insan bi şaşırıyor tabii. Geçen zaman uzun olunca yaşananlar da birikti. Buraya yazamadıklarımı kağıtlara yazdım. İçimi benliğime döktüm. Kendime sakladıklarım oldu ya da harf yığınlarıyla anlatamayacağım duygularım ...
Bazen insanlardan kaçtım, bazen de kalabalığın arasında kaybolmak istedim.
Daha az kırılmayı, daha az üzülmeyi denedim. İnsanları olduğu gibi kabul etmeye çalıştım. Bir kaç cümleyle içlerine dokunmak istediklerim oldu. Ama sonra vazgeçtim. Anlaşılamamaktan korktum belki de kim bilir? Kimseyi kırmamayı denedim. En azından buna çabaladım, elimden geldiği kadar..
İyi, kötü, mutlu, hırçın, sinirli, çirkin, inatçı, güzel, gülen, ağlayan ... Bütün düşüncelerimden vazgeçtim, ruhumu dinledim. Kendim olabilmek adına, daha umutlu, huzurlu olabilmek adına.
Şimdilerde mükemmel miyim? Değilim. Ama daha çok "kendimim."
Kelimelerim ardına saklanmış anlamlar taşıyor artık. Her şey nasıl baktığına bağlı..
Şimdi gidiyorum ama kısa zamanda geri geleceğim ..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)