27 Haziran 2011 Pazartesi

Değerli İnsanlar


   Bazı insanların yanındayken kendinizi değerli hissedersiniz ya,bu ara buna çok ihtiyacım olduğunu fark ettim.Takdir edilmek ya da yaptığınız küçücük bir şeyin devlere dönüştürülmesi.Bu övülme değil ,yani anlatmak istediğim çok farklı aslında.
 
    Bazı kişiler hangi anda karşınıza çıkarsa çıksın size iyi gelir,kendinizi onların yanında iyi hissedersiniz.Bahsedilen konu ne olursa olsun hoşunuza gider onları dinlemek.Şevkle anlatırlar her şeyi,sizi de büyük ilgiyle dinlerler.Ama bazıları vardır ki sürekli eleştiri dolu gözlerle sizi süzerler.Her an açığınızı yakalamaya çalışırlar adeta.Söylediğiniz şey doğru da olsa kalıplaşmış düşünceleri vardır onların.Keskin,katı,körü körüne fikirler ... Ben bu insanları neden seveyim ki? Yanında kendimi iyi hissettiğim,kendimi değer verilen biri olarak hissettiğim insanlar varken neden diğerlerinin yanında olmak isteyeyim? Kendimi anlatıyorum,nerede duracağımı ben belirliyorum.Konuşmamın arkasından susmam için saçma bir yorum da almıyorum,düşüncemin çok yanlış olduğunu belirten nutuklar da dinlemiyorum.Farklı düşünseler bile beni kırmadan güzelce anlatıyorlar her şeyi.Ama ne yazık ki çok az bu insanlardan.

   Çoğu zaman gereksiz kişiler muhattap olmak zorundayız.Belki de bu insanlar olmasa gerçekten değerli insanların kıymetini bilemeyecektik.Düşünüyorum da benim için değerli insanlar az ya da  giderek azalıyor diyeyim ..   

   
"Rüzgar" dinleyelim .. 
       

22 Haziran 2011 Çarşamba

Çocuk Olasım Geliyor


    Küçüklüğümden beri çoğu tanıdığım bana sen çok olgunsun dedi.Bir değil,iki değil bir çok kişi aynı şeyi söyledi.Başlarda benim daha yaşım küçük,nasıl olgun oluyorum ki diyordum kendime.Seneler geçti,hala aynı sen çok olgunsun.Ama ben olgun olmak istemedim hiç bir zaman,sanki bu olgunluk denilen kavram vücudumu sıkan,hareketimi engelleyen dar bir giysi gibiydi üzerimde.Bir şey yapacakolurdum,ben olgunum ama diyip vazgeçerdim.Şimdi düşünüyorum da keşke hiçbir şeyden vazgeçmeseymişim,aklıma ne geliyorsa o an yapsaymışım.Çünkü artık yapamıyorum,olgunluk da değil sanırım büyüdüm artık ..
   
  ...

  Çocuk olasım geliyor yine ve o anları durdurmak,hiç ileriye gitmemek,en ufak şeylerden mutlu olmak,bana bir oyuncak,kıyafet alan insanı hemen en sevdiğim insanlar arasına almak,herkesi çok sevmek,kimsenin yanlışını fark edememek,arkadaşlarımla çocukça kavgalar etmek yine çocukça barışmak, annemin babamın hiç yaşlanmayacağını düşünmek , mağaza mağaza gezmek yerine annemin aldığı her kıyafete dünyanın en güzel kıyafeti gibi davranmak,saçlarımı ördüklerinde dünyadaki en güzel kız olduğumu düşünmek,hiçbir şeyin  en  fazlasını,en iyisini istememek,kardeşimin hep çocuk kalacağını düşünmek,o anki arkadaşlarımın hayatımın sonuna kadar benimle olacaklarını düşünmek, ailecek gittiğim yerlerin ne kadar güzel olduğunu düşünmek ve hayatın boyunca oralardan sıkılmayacağından emin olmak,babandan aldığın harçlıkların ne kadar çok olduğunu düşünüp sevinmek,uzun zamandır görmediğin insanların nasıl da büyümüşsün laflarına sevinmek,büyümenin güzel olduğunu düşünmek,çocuk masumluğuyla hayaller kurmak .. 
 
   Şimdi ise her şey çok farklı,her sene ayrı bir benle karşılaşıyorum.Yavaş yavaş benliğimi bulurken üç ay önceme bile ne çocukça hareketler diyorum.Çok güzel,çok dolu dolu bir çocukluk yaşadım.Keşke o anları doyasıya yaşasaydım.. Her şeye çok zora gidiyor bunu hissediyorum.Daha da ileride bu zamanlarımı aramak düşüncesi var bide.En iyisi zor da olsa bu zamanların kıymetini bilmek ..

      Hıı birde alakasız ama tangoyu severim de ben,o zaman "şarkımıza bi tık" .. 

17 Haziran 2011 Cuma

Ben Gidiyorum da ..

 
  Bir süreliğine gidiyorum.. Biraz memleket havası ardından deniz-kum-güneş beraberinde sakin bir tatil .. Taslaklarda bir şeyler vardı,onlar arada yayınlanır.
    
   Aslında hiç gitmek istemiyorum.Tek isteğim huzurlu olmak ama sanırım biraz huzurum kaçacak.İçimde benle yüzleşmeyi bekleyen duygularım var.Onları içimden çıkarmayı hiç istemiyorum ama artık yüzleşmek vakti geldi.İnsanların boş laflarını da istemiyorum,gözlerinin çok üstümde olmasını da.Kimseyi tanımadığım huzurlu bir yerde kafa dinlemek,kendimle kalmak istiyorum.Bu bir kaç ay hayatımda bir çok şey değişeceğe benziyor.Umarım her şey iyi olur..   
   
    Vee "şarkı" ..

14 Haziran 2011 Salı

Yanlış Yapıyorum ve Bunu Biliyorum!

 
   Yazıyorum siliyorum,yazıyorum siliyorum.

  Bugün bir akrabamızın ölüm haberini aldım,hastaydı,durumu iyi değildi.Geçen yaz bana anlattıklarını hatırladım.Bana bir kaç yıl önce vefat eden eşinden bahsetmişti.Sanki anlattıklarını o an yaşıyor gibi mutluydu.Gözleri doldu.Çok etkilenmiştim.Bugün özlediğinin yanına gitti diye geçirdim içimden.
 
   Bu haberden sonra bir kere daha düşündüm.Çok anlık yaşıyorduk ya da yaşıyordum.Üzdüklerimiz,kırdıklarımız,küstüklerimiz,kırıldıklarımız .. Hepsi çok boştu aslında.Yarına gözümü açamayabilirim ya da daha önemlisi sevdiklerim ... Bunları düşünmeden hareket ediyorum dedim.Gereksiz kavgalarım,keçi gibi inadım,bazen sinirim .. Yenik düşüyorum her şeye. İnsanlarla kolay kolay küs kalamam ,biriyle kırgın olmak benim için çok zor ama bazen bilerek,bazense bilmeyerek elbet hata yapıyorum,kırıyorum çevremdekileri. Yanlış yapıyorum ve bunu biliyorum!

13 Haziran 2011 Pazartesi

Komik ve Rezil Bir Gün

 Bugün kardeşimle Kızılay'a gittik.Güya dolaşacaktık,bir kaç işimiz falan vardı ama yağmur bir yağdı ki gittiğimize pişman olduk.Yağmurdan da önemlisi benim dalgınlığım! Aslında bu komik bir şey çünkü hala aklıma geldikçe gülüyorum.


   Kardeşim tam bir kitap kurdudur.Ona kitaplarını aldıktan sonra bir şeyler yiyelim diye bir yere girdik.Oturduk ama kimse gelmiyor.Bir dakika geçti,üç dakika geçti,geçti ... Yok,gelen olmadı.Kalkalım dedik,daha ne kadar bekleyeceğiz falan.Oturduğumuz yerden kalkma rezilliğini de göstermiş olduk:)Neyse gidip başka bir yerde yemek yedik,dolaştık.Yağmur da hala yağıyor,şemsiyenin altında üşüye üşüye gezdik.Eve gidelim dedik,durağa doğru yürürken kardeşimin telefonu çaldı,annem arıyor.Konuşmalarından annemin beni aradığını sandım.Kardeşim de duymamıştır ya,yanında falan nerede olacak diyor.Bende hıı duymamışım falan diyorum,elimi çantaya atma gereği bile duymuyorum.Sonra bir attım ki telefon yok! Kardeşim telefonu bana verdi.Annem diyor ki telefonun nerede? Bende ona diyorum ki telefonum nerede? Bir kaç saniyede aklımdan bütün olasılıklar geçti.Evde mi unuttum acaba? Ama yolda müzik dinledim falan.Çaldırdım mı acaba ? Sonra annem dedi ki telefonunu şurada unutmuşsun.Telefonu suratına kapadım ve telefonuma doğru koştum yağmur çamur demeden :)  O kalktığımız kafede unutmuşum! :D Şaka gibi! İçeri girdim zaten küçük bir yerdi.Telefonumu unutmuşum dememle herkes bana baktı.Kasadaki çocuğa derdimi anlatmaya çalışıyorum.Şeyy, gelecektik tekrar aslında,yağmur falan,yağdı işte,gitsek dedik .. Bildiğiniz saçmaladım,birazcıkta pembe bir yalan :) Çünkü tekrar gitmeyi falan düşünmüyorduk ama ne diyeceğimi bilemedim.Cümle bile kuramadım yani.Oradan bir adam "O telefon sizin miydi?" dedi.Evet dedim."Orada unutmuştunuz,ben gördüm falan" diyor.Kadınlar benim suratıma bakıyor,gençler bakıp gülmeye başladılar.Sonra oradan çık git demi?Yok işte.Birden hadi bir şeyler içelimde ısınalım bari dedim. İçimdeki ses dedi yani:) Tabii biz kahvemizi içerken bütün kafe dönüp bakıyor falan,telefon lafları geçiyor konuşmalarda.Sonra hemen kalktık.Tam dışarı çıktık gidiyorduk ki.. Adamın biri dedi ki "Başka biri olsa o telefonu yemişti" Höynkk! O adam da görmüş telefonumu,cafe sahiplerine vermiş.Çok sağ olun,teşekkür ederim falan dedim.Diğer köşeden diğer adam ise "Aaa sen mi buldun o telefonu?" Şaka gibi yaa,bütün kafeye rezil oldum,herkes de bilmez ki ama!


   Böylesine rezil bir gündü ama aklıma geldikçe gülüyorum.Demek ki neymiş oturduğun yerden kalkmayacakmışsın :) Aslında bu ara çok dalgınım.Bu hiç iyi değil,telefonumu çantamdan çıkarıp masanın üzerine koyduğumu bile hatırlamıyorum o derece.Sonuç olarak komik ve rezil bir gündü :)     Vee bu da şarkımız olsun .. 

10 Haziran 2011 Cuma

Günün Şarkısı



 Kardeşle geçirilen güzel bir günün ardından hareketli bir şarkı iyi gider           diye düşündüm. Umarım bu şarkı size de iyi gelir  :)

7 Haziran 2011 Salı

İkisi Bir Arada Mim

 
   Biraz hastane işlerim falan vardı.Ondan mimleri yazamadım bir türlü,gecikmeli de olsa yazayım dedim artık :)

   İlk olarak sevgili Juli beni mimlemiş.
   Mim konusu : Hayatınızdaki en mutlu olduğunuz gün veya günler nelerdir? Neden mutluydunuz?

   Aslında şu an en mutlu olduğum gün aklıma gelmedi,en en ..  İlk aklıma gelen lise1. sınıfta doğum günümde arkadaşlarımın bana yaptığı tatlı sürprizle gerçekten çok mutlu olmuştum.Ailem ve diğer arkadaşlarımla da ayrı kutlamıştık.O gün dört kere pasta kestiğimi hatırlıyorum.Hatırlanmak ve sevildiğini hissetmek en sevdiğim duygulardan .. Onun için o gün çok duygulanmış ve çok mutlu olmuştum :)

   Mimlediklerim: Vesselam , Mia , Eylül 

   İkinci mim ise Mia'cım ve Eva'cım beni mimlemişler :)
    Mim Konusu: Gıcık olduğunuz şeyler? 
-Ben gidip birisine bir şey anlatıyorum,sonra moralim bozuk falan olursa yanıma gelenler neyin var diye soruyorlar.Ben daha ağzımı açmadan yanımdaki insan işte şöyleymiş,böyleymiş diye anlatmaya başlıyor.Yahu bir dur belki ben anlatmak istemiyorum herkese,sana güvenip bir şey anlattım iyi ki pişman ettin!Böyle insanlara gıcık oluyorum.

-Alışveriş merkezlerinde aldığımız şeyler kasadan geçtikten sonra poşete koymaya sıra gelince deli oluyorum. Çünkü o poşetleri açamıyorum bir türlü.O poşetlere de gıcık oluyorum :)

-Çok hassas,hemen üzülebilen biri olduğum için ayrıca balık hafızalı olmamdan ötürü bazen kendime de gıcık oluyorum:)

-Evde öylesine yaptığım saçımın dışarı çıkarken aynısını ısrarla yapmaya çalışmama rağmen evde yaptığım kadar güzel olmamasına sinir oluyorum:)

-Kendini güzel sana palyaço tipli kızlara,kıro gibi konuşan kızlara gıcık oluyorum.

-Kendini çok beğenmişlere gıcık oluyorum.

-Her şeyi abartıp,çok atıp tutanlara da sinir oluyorum ..

Bu liste daha uzar gider aslında ama aklıma gelenler şu an bu kadar :)

    Mimlediklerim : Juli, Funda , Hayalci 
 

5 Haziran 2011 Pazar

Belki de Her Şey İçin Çok Geç

   Tükenmişlik..
   Başımı ellerimin arasına alıp düşünüyorum dakikalarca .. Yapılacak bir şey,gidilecek bir yol,kalacak harabe bir yer bile yok diyorum kendime.Kendimden bile kaçmak istiyorum,düşüncelerim kemiriyor beni yavaş yavaş..Farklı yüzler,farklı yorumlar,farklı tepkiler.Hafızamda bir şeyler akıp giderken durduramıyorum,yollarını kesemiyorum düşüncelerimin.Engel olamıyor tek kendimden korkuyorum.Tükenmekten,kendimi bulamamaktan korkuyorum.Anlamsızlıklarıma bir anlam konduramıyorum.Ertelemeye çalışıyorum her şeyi,herkesi .. Ama nereye kadar diyorum sonra. Bazen kendimi çok boş bir şeye kafa yorarken buluyorum,gülüp geçiyorum kendime.Çözülmesi gereken önemli şeyler varken niye bunu düşünüyorum ki diyorum.
                       
                             
 
   Her şeyi yapabilirim kendime yakışan ya da yakışmayan ne varsa yapabilirim.Herkesi üzebilirim,her şeyden ümidimi kesebilirim,tekrar ben olmayabilirim,gidebilirim .. Her gün bir umutsuzlukla gözümü açıyorum yeni güne,geri gözümü kapatıyorum tekrar açtığımda rüyadayım sanayım diye.Ama gerçek olduğunu anlayınca gücümü toplayıp umutsuz güne günaydın diyorum.İki lokma bir şey atıştırıyorum evdekiler üzülmesin diye, sonra yerim diyorum söz veriyorum ama yemiyorum.Tansiyonuma bir şeyler olmasa,yemeği ağzıma bile süresim yok.Zor geçiyor lokmalar boğazımdan.Başım dönüyor,bulanıklaşıyor her şey. Her şeye ağlayan ben artık ağlayamıyorum,göz yaşlarım içime akıyor hissediyorum.Ben güçlü bir insan değilim ,hiç değilim.Yaşadıklarım bana ağır geliyor.Bilinmezlikler içinde bir kez daha kayboldum diyorum.Kayboluyorum ama yolumu bulamıyorum.Çok acıyor içim! Bilinmezlikler beni kahrediyor,bir şeyleri düzeltememek en kötüsü.

   Sanırım her şeyden,herkesten vazgeçiyorum.Bunu hissediyorum,yalınlaşıyorum yavaş yavaş.Aklımdakileri tam anlamıyla yazamıyorum bile.Tek bir şey yok içimde çok şey var.Geçsin bunlar diye dua ediyorum.İçim yanmasın diye, tekrardan gülebileyim diye, bilinmezlikler yok olsun diye ya da ben bir anda başka biri olup başka bir hayat yaşayıvereyim diye..
                                       
                             
   Sığınacak bir yer arıyorum,elimi uzatıyorum ya yanıyorum ya da olmuyor,anlatamıyorum kendimi.Beni anlaması gereken kişi bile anlamadı diyorum,hep basit sandı,kolay diye düşündü,kendisiyle beni karşılaştırıp durdu diye öfkeleniyorum.Oysa anlatamadım ben ona hatta onlara.. Herkes kendi yaşadığını bilir,her insan farklıdır,hiç bir şey göründüğü gibi değil .. İşte bunu anlatamadım. Niye çabalıyorum ki ben,anlatamadıktan sonra.. Kalkmış beni anlamalarını bekliyorum. Geç artık belki de her şey için çok geç ..

4 Haziran 2011 Cumartesi

Susmaya Devam Ediyoruz

   Eylül'le dün saat yedi civarı falan bir dışarı çıkalım dedik.Bir kaç gündür görüşememiştik, konuşacaklar birikmişti malum.Çıktık bir saatliğine ama ondan bahset, şunu anlat diye diye saat ona geliyordu.Ayrıldık Eylül'le. Apartmana geldim,şu şifre giriyorsun apartmanın kapısı açılıyor ya hıh işte onlardan taktılar geçenlerde.Şifreyi milyon kez de girsem olmuyor,sinirleniyorum! Altı üstü 4 haneli bir numara giricem ve kapı açılacak. Yok beceremiyorum ve dün akşamda beceremedim.Bir kadın geldi aniden.Bak bu böyle böyle,öğrensen iyi edersin dedi.Biliyordum ama açamadım demedim,sadece suratına baktım. O sırada bir adam kimooo diye apartmanı inletiyor.Ben bu ses nereden geliyor diye düşünürken, kadın dedi ki bak kapıcı sesleniyor,ben bastım desene.Bir an şaşırıyorum.Ben mi bastım. Ee ben basmadım falan demeden adam iyice sesini yükseltiyor.Neyse eğiliyorum merdivenden ben bastım diyorum.Adam da ses verseniz ya o zaman diyor.Suratına öylece bakakalıyorum. Kadınla asansöre biniyorum.Kadın iyi akşamlar diyor yine bir şey demiyorum.Halbuki asansörde biri varsa inerken mutlaka iyi günler,iyi akşamlar diyen bir insanım ben ya da yanlışlıkla bir şey yapınca kusura bakmayın diyen falan. Kadına bir şey dememem,ben basmadığım halde kapıya ben bastım dedim resmen,o an kadın gel atla şuradan dese onu da yapacaktım sanırım.

                        

  Dalmıştım o an! Kafamda  bir sürü düşünce vardı.Onlarla boğuşurken hiç bir şeye tepki vermedim yaa. Çok garip! O kadını bir daha görmeliyim.Evet kesin görmeliyim.Kafamın içindekiler bu şekilde beynimi kemirmeye devam ederse sanırım ben böyle saçmalamaya devam edeceğim ..

     Vee  
"şarkı" ... 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...