29 Şubat 2012 Çarşamba

Uzaklardan

    Uzaklardan.. Ayaklarına değil ama kalbine.. Uzaklardan biri içine dokunur diye hiç düşünmemiştin.  Yaşadıklarına dokunmuştu aslında. Geçmişe,şimdiye ve geleceğe ait olanlara. Sanırım,iyi gelmişti sana. Bir süredir içinde tuttuklarına iyi gelmişti. Konuşmaya bu kadar susadığını fark etmemiştin bile. Ardına sakladıklarını su üzerine çıkarmıştı belki de.



   Dilinden dökülenler, buğulu bir cama yazıldılar ve bir süre sonra yok oldular. Ama önemli olan; kelimeler senden çıkmıştı bir kere. Karşındaki insanın belleğine bir bir yazılırken, bu sefer ağzından çıkan kelimeler canımı sonradan acıtır mı diye düşündürmedi sana.  Sıra ona gelmişti. Havaya üflediği harfler sana kimi zaman tanıdık geldi, kimi zamansa hiç denk gelmediğin biri kadar tanımsız. Beyninin kıvrımlarında dolaşan düşüncelerden bahsettin ona. Beni garipser diye çekindin önce. Sonra düşünce balonlarınızın aynı çizgilerle dolu olduğunu gördün,biraz daha rahatladın. Bir ara hayal kırıklığına uğrar gibi oldun. Ama sonra çabuk toparladın. Sadece bir aksilikti o kadar, kelimeler arasında kaybolmuştun sonra düz yolu tekrar buldun.


  Sonrasına ait tek düşündüğün bu düşünce yolculuğu,seni anlayan bir çift göz sana iyi gelmişti. Seni anlatmak da bana iyi gelmişti. Hepsi bu..
  
  Vee "tık".. 

19 Şubat 2012 Pazar

Halet-i Ruhiye

   
       Yaklaşık yarım saattir boş ekrana amaçsız bir şekilde bakıyorum

       Yazacaklarım aklıma bir geliyor,bir gidiyor
       Arada çalan şarkıları değiştiriyorum 
       Aslına bakarsanız sanırım farklı bir şeyler dinlemek istediğimden 
       Sürekli değiştiriyorum 
       Dinlediğim şarkılardan sıkılmış olmalıyım ki 
       Yeni ya da uzun zamandır dinlemediğim şarkı arayışındayım
   
       Okul açıldı ama ben hala tatil psikolojisinden kurtulamamış öğrenci gibiyim
       Yerden kalkmayan kar,buz 
       Havanın bir gün fırtınalar kopartıp   
       Ertesi gün açan güneş yüzünden 
       Ruh halim de çok değişken,bukalemun gibi 
       Bu psikolijiyle evde yattığım yerden kalkasım gelmiyor
       Hayatım kitaplar ve filmler üzerine dönmekte devam ediyor
       Üşengecim..
       Kardeşimi çağırmak için bir odadan diğerine mesaj atıyorum   
       "Yok artık o derece mi?" diyorsunuz
        Haklısınız,maalesef o derece.


       Spor yapmayı hala erteliyorum
       Haftalardır gitmem gereken doktoru da erteliyorum 
       Derslerim yoğunlaşmaya başladı başlayacak 
       İşte o vakit de zaman problemi yaşayıp bunları yine ertelemek durumunda kalıcam
   

       Hava güzel olsa,güneşli olsa
       O zaman kendine geleceğime inanıyorum 
       Gördüğünüz gibi hava durumu odaklı yaşıyorum :)
       Aslında öyle değil de 
       Enerjim böyle zamanlarda az gibi 
       En kısa zamanda enerjim yerine gelmeli 
       Yarın pazartesi 
       Ve o en kısa zaman neden yarın olmasın? 

    
        Vee   "tık".. 
   

16 Şubat 2012 Perşembe

İyi ki Doğdum




Aslında dün yazmalıydım ama olmadı.
Gecikmiş bir doğum günü postu olsun.
Dün, yani 15 şubat benim doğum günümdü
Takvim yaprakları tek tek koparken bende bir yaş daha büyüdüm işte
Bundan önceki senelerin aksine durgun bir ruh haliyle geçirdiğim ilk doğum günüm sanırım-Eyvah yaşlanıyorum-
Hatırlanılan olmak güzel
Çalan telefonum, alınan mesajlar, yanımda olanlar
Kendimi iyi hissediyorum
Bazı insanlar için ne kadar önemli olduğumu fark ediyorum
Ailem, en sevdiklerim iyi ki benimle diyorum
İyi ki doğdum diyip kendimi şımartmayı da ihmal etmiyorum
Hayatımda güzel insanlar olduğu için şanslıyım
Belki diyorum ... ya da vazgeçtim
İçimdekiler biraz bende kalmalı diye düşünüyorum.

Biraz mutlu,biraz buruk,biraz huzurlu,biraz yorgun
21. yaşıma giriyorum..


9 Şubat 2012 Perşembe

Belki de Yanlış Düşünüyorum

  Bazen düşünüyorum da.. İnsanlara ne katıyorum, çevremdeki insanların hayatlarına ne kadar dokunabiliyorum?  Birilerini yargılamak adına mı savuruyoruz kelimelerimizi ya da hayatın zorluğundan mı bahsediyoruz sürekli?  

  Yanımdaki insanı bir tık ileriye götüremeyeceksem yanında da olmak istemem. Nasıl boş bir insan olmak istemiyorsam,sürekli boş muhabbetlerin arasına gömülüp de kalmak istemem. Karşılıklı birbirini besleyen bir döngü gibi. Hayat sadece şu ne  giymiş?, kim kime küsmüş?, şunu da alsak,bu da bizim olsalardan ibaret değil ki. 

  Düşününce etrafımda kelimelerini boşa tüketen insan çok. Hayatları bu olmuş belki de. Aynı şekilde bende aynı hataya düşüyorum kimi zaman. Bir şeyler dengede olsun istiyorum. Her şeyden biraz ya da birazdan fazla. Ama tek bir şeye odaklanmak eksik gibi. Bir cümlede yüklemi söylememek gibi. İstiyorum ki özne biz olalım,yüklemi çevremizdeki insanlar değiştirsin ve bizi beslesin. Sıra bize geldiğinde biz yüklem olalım ve onları besleyelim.  

   Belki de yanlış düşünüyorum kim bilir?!    Vee
"tık".. 

6 Şubat 2012 Pazartesi

Bazen Komik Olabiliyorum


   Sabah uyandım ve ilk aklıma gelen şey pazartesi sabah pilatese başlıyorum! kararım oldu. Tatildi falan derken bu kararı epey ertelemiştim ve pazartesi günü yani bugün başlamalıydım. Ama bir sorun vardı. Kardeşime "Pilates yapıcam,cd alalım." dediğimde beni geçiştirmişti. Dün gecede "Sen yarın kısa videolarla idare et,şu şu şu ablada cd varmış diyordun ondan alıp çekeriz." dedi. Bende "tamam" diyip boynumu büktüm,iç çektim,dudak büzdüm falan.  -abartı-
 
   Her neyse sabah uyanmıştım en son. Spor yapıcam ya hani. Tayt falan giydim, sportif bir şekle büründüm. Bilgisayarın başına geçip iki şeye bakıcaktım güya. Bir baktım bir buçuk saat falan oyalanmışım, saat epey ilerlemiş. Sonra pilates videolarına baktım. On dakikalık videoların beş dakikası zaten nefes al ve ver ile geçecek diye düşündüm. Ama yine de yapmaya başladım. Üç-dört dakika sonra öyle sıkıldım ki anlatamam. Öyle on dakikalık videolarla falan olacak iş değildi. Hem bence saatte epey ilerlemişti , hevesim gitmişti. O an, bugün pilates yapmaktan vazgeçtim.

   Şimdi ne yapacaktım? Önümde iki seçeneğim vardı. Film ya da kitap. Tatilden döndüğümden beri periyodik olarak film,kitap,film,kitap ... şeklinde ilerlediğimden seçenekler kısıtlıydı. Ama bunlarla mutlu oluyorum zaten,orasını söylemeden geçemeyeceğim. İzleyeceğim filmi seçtim, cipsimi ,meyve suyumu aldım. Ve onları bir güzel mideye indirirken bir an ne yaptığımı düşündüm. Ben spor yapacakken şu an yediğim cipsler birazdan yemek borusuna oradan da mideme inecekti. Halime epey güldüm. Ama sonra aynı pozisyonda filme devam ettim.  -Şahıs bu aralar fazla umursamaz-    

 Not: Merak edenler için pilates yapıcam.Kararlıyım! Belki yarın,belki yarından da yakın :)

 Vee
"tık".. 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...